Dünya nüfusunun artması, kentleşme ve sanayileşme nedeniyle artan çevre kirliliğinin önüne geçmek için denetlemeler, uyarılar ve cezalar bir yere kadar fayda sağlamaktadır. Çevreye daha duyarlı bireyler yetiştirmek bizlerin asli insanlık görevleri arasında yer almaktadır. Çocuklarımızda çevre bilincinin oluşturulmasında ise en etkili yol olarak eğitim süreci karşımıza çıkmaktadır.
Yapılacak eğitim çalışmaları belirli maliyetler doğurmakta ve bu maliyetler etkinlik yapmayı planlayan kurum ve kuruluşların bütçe planlamalarında kurum bütçesini zorlaya bilmektedir.
Örneğin; bir fidan dikme etkinliği yapılması için çocukların doğal ormanlık alana götürülmesi gerekmektedir. Bunun için
– fidanlar
– dikim için alet edevat ihtiyacı
– ulaşım ihtiyacı
– yeme içme ihtiyacı
– çocuklara nezaret etmesi için öğretmen gözetmen istihdam edilmesi
– bunların yanı sıra bu tür organizasyonlar ulaşım ve etkinlik sırasında belirli riskleri de (trafik kazası, çocukların kaybolması, hastalanması, zehirlenmeleri vs. vs.) beraberinde getirecektir.
Yeşeren Kalem projemizin birim maliyetinin düşük olması ve etkinliğin sınıfta, evde uygulanabilir olması maliyetleri ciddi anlamda düşürecek ve bahsi geçen bütün riskleri saf dışı edecektir.
Yeşeren Kalem projesi çocuklarımıza;
– ağaç dikme alışkanlığı kazandıracak
– tohumun yeşermesini ve çiçek açmasını gözlemleme şansı verecek
– günlük sulama yapması gerektiği için sorumluluk bilinci oluşmasını sağlayacak
– günlük sulama yapılmadığı ya da fazla sulama yapıldığında çiçek açmaması “hayatta her şeyin zamanında yapılması gerektiğini öğretecek”
– hayatta emek verilmeden hiç bir şey olmayacağı, emek verilmesi halinde ise bir tohumun canlanacağı düşüncesi oluşacaktır.
Elbette bu proje ile para kazanacağız.
Ancak insanlığa faydalı bir işten para kazanmak normal bir ticaretten para kazanmaktan daha huzur verici bir durum. Bu vesile ile topluma ve doğaya duyarlı nesiller yetişmesinde bir nebze de olsa faydamız olacağımız düşüncesi bizi mutlu etmeye yetmektedir.
Murat EZER
2016